Bu sayfa büyük oranda yabancı dil (TR) ile hazırlanmış bilgi içermektedir.
This page contains mostly foreign language (TR) information.
Diese Seite enthält überwiegend fremdsprachige (TR) Informationen.

 

Özge YURTSEVER tarafından hazırlanan bu çalışmada, günümüz performans ve minyatür sanatçısı olan Günseli Kato‘nun kullandığı, geleneksel Türk sanatlarından yola çıkarak yapmış olduğu, eserler incelemeye alınmıştır. Araştırmada, sanatçının açmış olduğu sergilerden ve yapmış olduğu çalışmalardan örnekler seçilmiştir. Bu örnekler üzerindeki en çok kullandığı motifler tespit edilmiştir. Araştırma kapsamında elde edilen verilere göre çalışmalarında kullandığı motifler, desen düzenlemeleri, teknik ve renk özellikleri ile yorumlara yer verilmiştir.

 

In this study, art works of the modern time performance and miniature artist Günseli Kato which were prepared with the inspiration from traditional Turkish art will be discussed. In the research, samples from theartworks of the artist and the exhibitions he opened are sellected. Morover, the motifs that he most commonly used in these samples are determined. Pursuant to the data gathered motifs, pattern structures, tecnical and color properties are reviewed.

1. Giriş
Günümüz önemli sanatçılarından olan Günseli Kato, ağırlıklı olarak minyatür sanatlarımızdan esinlenmiş, kendine has üslubuyla farklı çalışmalar yapmıştır. 1956 yılında, İstanbul’da doğan sanatçımız minyatürle ilgili çalışmalarına, 1974 yılında Topkapı Sarayı Müzesi’nde başlamıştır. Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Bölümü’nü 1980 yılında bitiren Günseli Kato,  Sato Vakfı aracılığıyla Japonya’ya gidip, 17 yıl orada kaldıktan sonra ülkesine dönmüştür. Geleneksel minyatür tarzından yola çıkarak, iki ve üç boyutlu çalışmalar yapmış, pek çok sergi açmıştır. Ayrıca bu çalışmalarının çoğunu izleyicilerin önünde canlı olarak  (performans sanatı) icra etmiştir. Sanatçımız İstanbul’da çalışmalarına devam etmektedir.


Geleneksel Türk motif ve sembollerini, eserlerinde kullanan sanatçımızın esin kaynağı, geleneksel Türk minyatür sanatları olmuştur. Minyatür sanatlarından kısaca bahsedecek olursak; el yazması eserlere, metni aydınlatmak amacıyla eklenen, Ortaçağ yazma eserlerinde baş harfleri vurgulamak amacıyla kullanılan, “kırmızı boya” anlamında ki “minium” kelimesinden türemiş, farklı dillerde “mianiare, miniatura, miniature, minyatür” olarak adlandırılmış çalışmalardır. (MAHİR, 2012: 15). Diğer bir deyişle; minyatür, el yazması eserlerin içeriğini açıklamak amacıyla metne eklenen, derinliği olmayan, hacimsiz, ışık ve gölge oyunlarından uzak resimdir. (TAŞ & ÖZTÜRK, 2015: 907).

Tarihte, minyatür sanatının en eski örneklerine, Uygurlar döneminde rastlarız. Dini değişimle birlikte Uygurlar, resim sanatına yönelmiş ve dinlerini yaymak amacıyla el yazması eserlerini resimlerle süslemişlerdir. (İNAL, 1995: 1-13).

İlk minyatürlü yazmalar, XI. yüzyıl sonlarına doğru, Selçuklular döneminde ortaya çıkmıştır. Bu yüzyılda tercüme edilen eserler, minyatürlü resimlerle kopyalanmaya başlamış, Osmanlı devleti döneminde de ağırlıklı olarak bu çalışmalara devam edilmiştir. (MAHİR, 2012: 16-32).
 
 
Bu dönemde,  minyatür sanatıyla ilgili olarak Ehl-i Hiref teşkilatına bağlı olan nakkaşlar, müzehhipler,  cetvelkeşler ve hattatlar, kolektif çalışma ürünlerini yaygınlaştırmışlardır. Bu çalışmalar arasında sanatkârlar;  porteleri, aşkları, dinleri, topografyayı, kozmolojiyi, mekaniği, astrolojiyi ve tarihi olayları, konu alarak çeşitli yazma eserlerde işlemişlerdir. Minyatürlerde canlı renkler egemendir, mesafe belirtilmez, şahıslar birbirini kapatmaz, yüksek olan yer arka planda gösterilir. Gölge oyunu yapılmaz, iki boyutludur. (ERSOY, 2007: 504).

Teknik olarak derinliğe, gölgeye ve hacme yer verilmeyen (YETKİN, 1953: 33-34) minyatürlerde ki bu konular; çoğunlukla gerçeklerin, hayallerin ya da inançların yan yana gelmesiyle oluşan motif ve sembollerdir.
Bilindiği üzere, her toplumun kendine has kültürel özellikleri ve farlılıkları bulunmaktadır. Toplumlarda ki kültürel farklılıklar sanat eserlerinde kendini göstermektedir. Toplumların birer aynası olan bu sanat eserleri arasında, dokuma, çini, ahşap, minyatür vb. gibi sanatlar yer almış ve gelişerek günümüze kadar gelmiştir. Yaşamı, doğumu, ölümü, ölümsüzlüğü, bereketi, bolluğu, nazarı ... kısacası insan olmanın verdiği tüm duyguları süsleyerek, eserlere dönüştürmüşler ve bunları birer motif ve sembol haline getirmişlerdir. Bu kavramlardan, Sembol; duyularla ifade edilemeyen bir şeyi belirten, somut nesne, işaret veya simgelerdir. (TDK, 2005: 1727). Farklı anlamlara gelen ya da farklı öğeleri simgeleyen çeşitli sembollerin kullanımı sembolizmle açıklanmaktadır. Sembolizm; olayların objelerin (nesnelerin) ve kullanıla gelen deyim ve sözcüklerin, daha çok dinsel, felsefi ve estetik açıdan yorumunu yapan sistemdir. (ERSOY, 2007: 11).  Motif ise; bezeme ve süsleme gibi işlerde yan yana gelerek bir bütünü oluşturan unsurlardan her biridir. (SÖZEN & TANYELİ, 2005: 166).

Türk süsleme sanatlarında kullanılan, kompozisyonlarda ki motifler, aslında Türk kültüründeki maddi ve manevi değerleri de içine alan sembollerden oluşmaktadır. Orta Asya coğrafyasında bulunan hayvanlar, doğa ve bitki örtüsü zaman içinde, Türk inanç sistemlerine ve süsleme öğelerini de içine alan sembollere dönüşmüştür. Sembolik anlatımlarda yer alan din, büyü, mitoloji, hayvan ve bitkilere ait motifler gibi pek çok sembol coğrafya ve yaşam koşullarının etkisiyle zenginleşerek geçmişten günümüze taşınmış ve plastik dile aktarılmıştır. (YAYAN & KILIÇ, 2014: 29).
Bu motifler içerisinde tabiat kaynaklı motiflerin yanı sıra, hayvan kaynaklı, stilize kaynaklı, diğer motiflerde minyatürlerde kullanılmıştır.

Tabiat Kaynaklı Motifler; daha çok doğada bulunan canlı-cansız her türlü öğelerden oluşmaktadır. Bunlar arasında en çok kullanılan, yaprak, çiçek, bitkiler bazen sembollerle bazen de yalın halleriyle, biçim, doku ve renkleriyle minyatür sanatçılarının esin kaynağı olmuştur. Stilize Motifler; insanların zihninde oluşturduğu biçimlerdir. Nokta, çizgi, daire, üçgen vb. biçimler çoğunlukla soyut sembollerden oluşan şekillerdir. Minyatürlerle yapılan eserlerde bu stilize motiflerde kullanılmıştır. Hayvan Motifleri ise; minyatürler de önem sırasına göre büyük veya küçük olarak yer almıştır.

Minyatürler de kullanılan renkler, toplumların kültür hayatında, bilhassa inançları itibariyle çok önemli bir yer tutmaktadır. Renk, sanatın duyularla insan üzerinde bıraktığı etkileri, doğayı taklit ederek idealleştirme ve soyutlaştırma ile ressamın imgelerini kurmasında kullandığı temel araçlardan biridir. Tabiatta halkların ve kültürlerin renklere yaklaşımı birbirlerinden farklıdır. Bu farklılıklar içerisinde Günseli Kato’nun eserlerinde ağırlıklı olarak kullandığı renkler; sarı, kırmızı, mavi, turkuaz, siyah, turuncu ve pembedir. Bir inanış ve varlık dünyasının yorumlayışı sonucunda; Sarı renk: Merkezi ve hükümranlığı temsil ederken, ilkel toplumlarda sonsuza dek yaşamı simgelemiştir. (ERSOY, 2007: 448). Ayrıca neşe, sıcaklık ve canlılık verir. Altın renginin saf bir metal olmasından dolayı, güneşi sembolize etmiştir. Bereket zenginlik iktidar, hararetin ve bilgi ışığının yayıldığı bir ışık silahıdır. (ERSOY, 20017: 391). Kırmızı renk: Türk kökenli halklar tarafından, tanrı, koruyucu ruh; ocak(ev), dirlik, bağımsızlık, hürriyet anlamlarının sembolü olarak yorumlanmıştır. (GENÇ, 2009: 9). Türklerde kırmızı bekaret simgesi olarak da kabul edilir. (KALAFAT, 2012: 42). Al (kırmızı) rengin kötü güçlerden koruyacağı inancı bulunmaktadır. Nazardan korunmak için çocukların alnına ateş isi veya kurban kanı sürmek bu inançların sonucudur. (KALAFAT, 2012: 28). Ayrıca mücadele, canlılık ve dinamizmin sembolüdür. Heyecan verici, tahrik edici bir etkiye sahiptir. Huzursuz bir renktir. Mavi renk: Mistik, ruhani, gök tanrı/tengri inanç sistemiyle ilgilidir. Ulu tanrının ve göğün rengi olarak bilinmektedir. Gök medrese, gök mescit gibi kutsal mekanların isim alışlarında bu husus göz önünde bulundurulmuştur. (KALAFAT, 2012: 28). Siyah renk: Sessizliğin ve ölümün sembolüdür. Matemin, korkunun ve kederin rengidir. Ayrıca ölümsüzlüğü, şeytani güçleri simgelemektedir. (KALAFAT, 2012: 65). Turuncu renk: Gökteki güneşle, yer altındaki ateşin, ortasında bulunduğu var sayılarak, tanrı aşkına ulaşmanın olduğu kadar, ruhsal dengenin ve aşırı şehvet düşkünlüğün simgesel rengidir. Bağlılık ve doğruluğu yansıtır. (ERSOY, 2007: 457). İlkel toplumlarda ise sonsuza dek yaşamı simgelemiştir. Pembe renk: Aşk, sevgi ve dişiliğin sembolüdür. (YILMAZ, 2010: 33-34).
Günseli Kato eserlerinde; bitkisel, hayvansal, stilize motiflerin yanı sıra diğer motiflere de yer vermiş ve minyatür tarzında iki ve üç boyutlu olarak, performans sergilemiştir.


Günseli Kato’nun Eserlerinde Kullandığı Semboller ve Motifler

Günseli Kato, bitkisel motifler içerisinde; gül, ağaç, hatai’yi sıklıkla kullanmıştır.
 

1. Gül: Yorumsal açıklamaları oldukça fazla olan bir semboldür. Hıristiyanlıkta İsa’nın kanını sembolize ederken, batı mitolojisinde Athena ve Afrodit’e adanan bir çiçek olmuştur. İslam bezeme sanatlarında ise din kitaplarının önemli bir süsleme öğesidir. İslamiyet’te ise Hz. Muhammed (s.a.v) gülün kokusunu çok sevmesinden dolayı, terinin bile gül koktuğu rivayet edilmektedir. Bu bakımdan gül yağı ve gül suyu İslam geleneklerinde geniş ölçüde yer almıştır. Ayrıca dinsel görüş, gülü bir tek’e (vahdet) dönüşün simgesi yapmıştır. (ERSOY, 2007: 81).
Gülün 3 boğumdan oluşan 18 yaprağı vardır. Birinci boğumda, 5 yaprak (İslam’ın 5 şartını), ikinci boğumda, 6 yaprak (imanın 6 şartını), üçüncü boğumda da, 7 yaprak (Fatiha Suresini) sembolize ettiğine inanılmaktadır. (YAYAN & KILIÇ, 2014: 29).
 

2. Ağaç: Ağacın, sembolizmde çeşitli yönlerden yorumlara yol açan, ayrıcalıklı bir yeri bulunmaktadır. Çünkü o, yaşam denen çarkın süreklilik algısını yaratmaktadır. Ağaç, yaşayan bir insan gibi hep yukarı göğe doğru uzanarak çıkmak, boy atmak ve meyvelerini vereceği başa ulaşmak eğilim ve özlemini taşımaktadır. Ağacın, köklerinin güç aldığı yer altı gövdesi ile yeryüzü, üst dallarıyla da göğe yükselerek, evrenin üç katıyla birleştiğine ve tanrıyla ilişki kurduğuna inanılmaktadır. Tıpkı insanda olduğu gibi mitolojide de ağaca benzeyen sütunların, koruyucu özelliği olduğuna inanılmıştır. Dikilitaş ve sütunların mimaride kullanılmasının sebebi de budur.
Mitolojilerde, çok sık yer alan ağaçlar arasında, öncelikle hayat ağacı ve sırasıyla; incir, akasya, meşe, defne, çam, selvi, palmiye, hurma, badem, çalı kullanılmıştır. Bu ağaçların sembolik açıdan farklı yorumları bulunmaktadır. (YAYAN & KILIÇ, 2014: 32). Günseli Kato’nun özellikle kullandığı; Karaağaç motifi: Asaleti, kendine güveni, huzuru ve liderliği sembolize etmektedir. Çınar motifi: Çınar ağacının, uzun ömürlü oluşundan dolayı, sevgi ve saygınlık kazanmıştır. Tanrıya göklere açılmış yalvarıp yakaran bir el gibi görülmüştür. (ERSOY, 2007: 284). Meşe motifi ise: Uzun ömür, sağlamlık, güç, maddi ve manevi planda yüceliği ifade eder. Dünyanın ekseni olarak yorumlanmıştır. (ERSOY, 2007: 34). Aynı zamanda da cesaretin simgesidir.
 

3. Hatai: Hatai üslubunun unsurları; ince hatlı, bariz olarak çizilmiş, kıvrımlarla birbirine bağlanmış küçük rozetler, çiçekler, yapraklar, ağaçlar, yemiş ve meyvelerdir. Stilize yaprak, filiz ve çiçek motiflerinin birbirine dolaşması ile meydana gelen bir süsleme biçimidir.

 

Günseli Kato, hayvan motifleri içerisinde; boğa, at, aslan, kuş motifleri kullanmıştır.
 

1. Boğa: Yaratıcı gücün sembolü boğa, M.Ö 3000 den itibaren Anadolu’da dinsel amblemlerin örneği olarak kullanılmıştır. ( ERSOY, 2007: 250).
18. ve 19. Yüzyıllarda, Anadolu’nun bazı bölgelerinde ki eserlerde, boğa figürü; güç, erkeklik ve bereketin sembolü yerine geçmiştir. Örneğin; Batı Karadeniz, Bartın yöresinde genellikle uçkura ‘Boğa’ figürü işlemek, erkek çocuğu simgelediğinden evli kadınlar tarafından kullanılmıştır. Dede Korkut Hikayeleri’nde boğa;  güç, kuvvet ve yiğitliğin simgesidir. Boğa motifi, tarihin çok eski çağlarından beri, heykel, kabartma, para vb. nesnelere işlenmiştir. Anadolu’nun en önemli medeniyetlerinden olan Hititler’de ise; boğa, Gök Tanrı’nın sembolü olmuştur. (DURUL, 1979: 20 ).

2. At: Türk destanlarında ve diğer sözlü edebiyat ürünlerinin hemen hepsinde at, önemli bir konuma sahiptir. Bunun temelinde Türk halkının göçebe kültürünün büyük etkisi bulunmaktadır. Devenin Arap için önemi ne ise at’ın da Türk için önemi odur. Destan kahramanının yanında yer alan at, bütün Türk destan rivayetlerinde, olağanüstü özelliklere sahip olarak  su ruhundan türemiştir. Türkler, at’ların denizden çıkan, dağdan inen ya da gökten, rüzgârdan, mağaradan gelen kutsal aygırlardan türediğine de inanmışlardır. At motifi, insan gibi anlayışlı ve duygulu olup, kuş gibi havada uçan özelliklere sahiptir. Türkler arasında, at’ın gücünün, Tanrı tarafından verildiğine inanılmıştır. (CAFEROĞLU, 1953: 201-212).

3. Aslan: Eberhard’ın Çin kaynaklarında yer alan Hsıug – nu kavimlerin bazıları tarafından aslanın bilindiği ve taht simgesi olarak kullanıldığını görmekteyiz. Hayvan mücadele sahnelerinde aslan, daima gök unsuruna uygun olarak zafer kazanan konumda olmuştur. Aynı zamanda iyi–kötü, aydınlık–karanlık gibi kavram çiftlerinin arasında olumlu olan tarafta yer almıştır. Birçok toplumda, aslanın postu ve yelesi, yiğitlik simgesi olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle; Türklerde de uzun saçın yaygın olarak kullanılmasıyla, aslan yelesi arasında, simgesel bir ilişki kurulmaktadır.
Budist mitolojisinde aslan, bazen tahtı bazen de hükümdarın kendisini temsil etmiştir. Aslan, hükümdarların kuvvet ve kudretinin sembolü olmuştur. Tahtı ve hükümdarı, her türlü kötülükten koruyan, nazarlık ve tılsım yerine geçmiştir. Şaman kültür inancında ise, Aslan ve Kaplan gökyüzü ve yer altı seyahatinde yardımcı ruh olmuştur. Aslan, güneş ve aydınlık sembolüdür. Ay ve Güneş, Orta Asya’dan beri Türklerde, iki sembol olarak kullanılmıştır. Hatta Anadolu’da, Anadolu Selçuklularında çift başlı kartal, aslan ve ejder motifleri hükümdarlık kuvvet ve kudreti ve de ışığın sembolü olarak bilinmektedir. Aslan; güç, cesaret, şeref, sağlık, şehvet ve başarı timsali olmuştur. (YAYAN & KILIÇ, 2014: 56-57). Burçlar çemberinde de aslan, hayatı simgelemektedir. (ERSOY, 2007: 248).

4. Kuş: Anadolu’da yaşamış diğer medeniyetlerde de kullanılmıştır. Örneğin, Frigyalılar döneminde kuş idol’leri çok kullanılmış ve mutluluğun simgesi olarak yorumlanmıştır. İslam dini ise, kuşlara özel bir yer ve değer vermiş, hatta Kuran-ı Kerim’deki Nur suresinde, kuşların Tanrı’ya dua ettikleri bildirilmiş, yerçekimine karşı gelerek, yükseklerde uçtuklarından dolayı da Tanrıya yakın varlıklar olarak bilinmiştir. Hemen her toplum, ölümden sonra ruhun tıpkı bir kuş hafifliğiyle göğe uçacağını kabul etmiştir.(ERSOY, 2007: 284).
Yine kaynaklarda, Hz. Süleyman’ın Saba Melikesi Belkıs ile haberleşmesinin Hut Hut kuşu sayesinde olduğu yazılıdır. Kuşlar haber getiren ve müjdeleyici varlıklar olduğundan kuş resimlerine suret gözüyle bakılmayıp kutsal varlıklar olarak görülmüştür. Türk halkının geleneksel inançlarında kuş, kısmeti sembolize etmiştir. Bu inanış günümüzde hala devam etmektedir. Konu üzerine araştırmalar yapan, Prof. Dr. Beyhan KARAMAĞRALI ise, kuş figürlerinin Hacı Bektaş-ı Veli ya da Hz. Ali’yi temsil ettiği görüşünü savunmaktadır. Ayrıca kuş, kadın ile özdeşleştirilerek, kutsal görülmüştür. Türk halkının geleneksel inançlarında kuş, kısmeti sembolize etmiş hatta kuş pisliği uğur ve şans olarak nitelendirilmiştir. Bu inanış günümüzde hala devam etmektedir. (AKSEL,1971: 188-189).  Kuş’un kadınla özdeşleştirilmesi konusunda, Günseli Kato‘da belki de bu düşünceden yola çıkarak eserlerinde kullanmıştır. Bu kuş (kırlangıç) motifi, aynı zamanda ölümü ve yeniden dirilişi, ölümle hayatın birbirini izleyişini tamamladığını ifade etmektedir.

 

Günseli Kato’nun eserlerinde yer alan, stilize edilmiş motiflerde ise; hilal motifi ve hafif dalgalı çizgiler kullanılmıştır.

1. Hilal: Çok eski dönemlerden itibaren Türkler, güneş, ay ve yıldız motiflerini daima kutsal kabul etmiş ve bayraklarında da yer vermişlerdir. Hun’larda ve Göktürk’lerde Güneş Alp’lik ve hükümdarlığın sembolü olarak kullanılmıştır. Anadolu’da Selçuklu’larda ki mimari motiflerde kozmik motiflere (güneş, ay, yıldız vb.) sıkça rastlanmaktadır. Bu semboller, Osmanlı Devleti döneminde de kullanılmış, devletin büyüklüğünü ve parlaklığını sembolize etmiştir. Özellikle padişah ve devlet makamı giysilerinde ve saray tekstilinde bu sembolik motiflere yer verilmiştir. (ERGENE, 2011: 118-119).
Bir inanışa göre ay (hilal) motifi, dişi, pasif ve suyla ilgili niteliklere sahip sembolleri içermektedir. Bu bakımdan Ay, doğurgan kadını temel alan tanrıçaların üzerinde de yaygın olarak kullanılmış bir motiftir.
Hilal motifi, birçok Müslüman devletinde, bir ya da birkaç yıldızla birleştirilerek cennetin bir imajı olarak da değerlendirilmiş ve yorumlanmıştır. Hilal, yeniden doğuşun bir amblemi olarak da kullanılmıştır. Bu nedenle ölüm, insanın üzerine kapanır gibi görünmese de, bu o insanın bir zaman sonra başka ve ebedi bir boyutta tekrar doğacağı şekilde yorumlanmıştır. Sümer mezarlarında da kadınların altın’dan yapılmış ay takıları ile defnedilmiş olmaları yeninden doğuş ve diriliş dileğiyle ilişkilendirilmektedir. (YAYAN & KILIÇ, 2014 : 61 - 62).
 

2. Hafif Dalgalı Çizgi: Şefkati, hoşgörüyü, zerafeti ve yumuşaklığı temsil etmektedir. (YAYAN & KILIÇ, 2014: 65).
Günseli Kato’nun, eserlerinde kullandığı diğer motiflerde ise; melek motifi kullanmıştır.
1. Melek: Tıpkı muhafız asker gibi bulundukları yerdeki kutsal kişileri, yüceltirken aynı zamanda da kutsallaştırmışlardır. Melekler hem yerde hem gökte hem dünyada hem de ahiret de olabilirler. En önemli fiziksel özellikleri ise kanatlarının olmasıdır. Bu kanatlar, tek tanrılı dinler öncesinde de var olmuştur. Bizans sanatının tasvirlerinde ve Yunan- Roma mitolojilerinde üslup olarak da belirlenmiştir. (ÖZALAN, 2010: 84).
Günseli Kato’nun eserlerinde kullandığı bu motif ve sembollerden yola çıkarak “Gelenek Şimdi” adlı sergisinde yer alan 10 eserini teknik ve sanatsal açıdan yorumunu yapmaya çalışacağız.

 

 

Gelenek Şimdi

Resim 1 Günseli Kato , Gelenek Şimdi , 2011, Ahşap

Teknik Özellikler: Ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne boyama.
Ebat: 110 cm x 160 cm (Takribi)
Tarih:  2011 – “Gelenek Şimdi” sergisi
Kullanılan Motif ve Semboller: Melek, gül
Kompozisyon Özellikleri: Takribi 110 cm x 160 cm ebatlarında ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne, boyama tekniğiyle yapılmış bir çalışmadır. Bu çalışmada kullanılan renkler kırmızı, sarı, turuncu ve siyahken eserde melek, gül motifleri kullanılmıştır. Eserde kanatlı bir figür olan melek figürü, elinde kase, hareli başı ve çiçekli kanatları ile uçar vaziyette görülmektedir. Melek figürünün yüzü kaseye bakar şekilde olup, siyah saçlı, kırmızı yanaklı ve iri gözleri ile kendi içine dönük, bir şekilde ifade edilmiştir. Meleğin başı küçük, boynu ince, omuzları narin ve düşüktür. Kırmızı elbise giymektedir. Kompozisyonda; kırık, eğri, düz çizgiler yer almakta olup kanatlar “c” şeklindedir. Eserde, kutsallığı sembolize eden kanatlı melek ve İslam’ın sembolü gül motifi; mücadelenin rengi kırmızı ve canlılığın rengi sarı ile kullanılmıştır.

 

Günseli Kato

Resim 2. Günseli Kato , Gelenek Şimdi , 2011, Ahşap
Teknik Özellikler: Ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne boyama.
Ebat: 110 cm x 160 cm (Takribi)
Tarih: 2011 – “Gelenek Şimdi” sergisi
Kullanılan Motif ve Semboller: Melek, kuş
Kompozisyon Özellikleri: Takribi 110 cm x 160 cm ebatlarında ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne, boyama tekniğiyle yapılmış bir çalışmadır. Bu çalışmada kullanılan renkler kırmızı, sarı ve siyahken eserde melek ve kuş sembolleri kullanılmıştır. Bu çalışmada, iki figür yan yana oturmaktadır. Melek figürü elindeki kitabı okurken,  öteki figür de, kucağında siyah bir kuş ile işaret parmağı havada, okunanları dinlemektedir. Figürlerin, başında da hare bulunması nedeniyle, bunların melek veya kutsal kişiler olduğunu anlamaktayız. Bu iki melek figürünün kırmızı renkte kıyafetler giydiği görülmektedir. Eserde, kutsallığı sembolize eden melek ve müjdeleyici varlıklar olarak bilinen kuş (kırlangıç); dinamizmin rengi kırmızı, kederin rengi siyah ile kullanılmıştır.

 

GK resim 3

Resim 3. Günseli Kato , Gelenek Şimdi , 2011, Ahşap
Teknik Özellikler: Ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne boyama.
Ebat: 200 cm x 210 cm (Takribi)
Tarih: 2011 – “Gelenek Şimdi” sergisi
Kullanılan Motif ve Semboller: At, kuş (kırlangıç), gül
Kompozisyon Özellikleri: Takribi 200 cm x 210 cm ebatlarında ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne, boyama tekniğiyle yapılmış bir çalışmadır. Bu çalışmada kullanılan renkler kırmızı, sarı, siyah, mavi ve tonları iken, eserde at, kuş ve gül motifleri kullanılmıştır. Bu çalışmada görülen at, eninden düz bir çizgi ile kesilmiş olup iki farklı renge boyanmıştır. Üst parçada siyah zemin kullanılırken, çalışmanın ortasında sarı renkte, at eyeri bulunmaktadır. Eserin solunda, biri büyük biri küçük, iki tane kırmızı gül; sağında ise, bir tane kırmızı gül, üstünde sarı bir kuş ile yer almaktadır. At’ın yine martingal (Şahlanmasına engel olmak için beygirin dizgin veya geminden kolanına bağlanan kayış)  kayışı sarı renkte yapılmış olup, atın başı kırk beş derecelik açıdadır. At’ın kuyruk ucu düğümlenmiş, ayaklarının ise ikisi havada ikisi ise zemine değer şekilde yerleştirilmiştir. Kompozisyonda; dikdörtgen, yamuk, oval şekiller bulunurken; eğri, düz, kırık, yuvarlak, spiral gibi çizgilere de yer verilmiştir. At’ın kalça kısmı, bombeli ve  “s” şeklindedir. Eserde, kutsal varlık sayılan at, haber getiren ve müjdeleyici varlıklar olduğu bilinen kuş (kırlangıç) ve İslam’ı sembolize eden gül motifi; mücadelenin rengi kırmızı, kederin rengi siyah, sonsuzluğun rengi mavi ve canlılığın rengi sarı ile kullanılmıştır.

 

Günseli Resim 4

Resim 4. Günseli Kato , Gelenek Şimdi , 2011, Ahşap
Teknik Özellikler: Ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne boyama.
Ebat: 200 cm x 210 cm (Takribi)
Tarih: 2011 – “Gelenek Şimdi” sergisi
Kullanılan Motif ve Semboller: At, gül
Kompozisyon Özellikleri: Takribi 200 cm x 210 cm ebatlarında ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne boyama tekniğiyle yapılmış bir çalışmadır. Bu çalışmada kullanılan renkler kırmızı, sarı ve siyah iken eserde at ve gül motifleri kullanılmıştır. At ortasından düz bir çizgi ile kesilip iki farklı renge boyanmıştır. Sol parçada kırmızı,  sağ parçada ise sarı renkler hakimdir. At eyerinde, siyah koşum takımı kullanılmıştır. At’ın boynuna bir kırmızı gül yerleştirilmiştir. At’ın başı kırk beş derecelik açıda durmakta ve figür, hareket halinde görülmektedir. Kompozisyonda; yamuk, oval şekiller yer alırken; eğri, düz, kırık, yuvarlak, spiral çizgiler de kullanılmıştır. Eserde, kutsal varlık sayılan at ve tek’e (vahdet) dönüşün sembolü olarak gül; dinamizmin rengi kırmızı, ciddiyetin rengi siyah ve güneşin rengi sarı ile kullanılmıştır.

 

günseli kato 864

Resim 5. Günseli Kato , Gelenek Şimdi , 2011, Ahşap
Teknik Özellikler: Ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne boyama.
Ebat: 200 cm x 210 cm (Takribi)
Tarih: 2011 – “Gelenek Şimdi” sergisinden
Kullanılan Motif ve Semboller: At, gül
Kompozisyon Özellikleri: Takribi 200 cm x 210 cm ebatlarında ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne, boyama tekniğiyle yapılmış bir çalışmadır. Bu çalışmada kullanılan renkler kırmızı, sarı, siyah ve mavinin tonlarıyken eserde at ve gül motiflerine yer verilmiştir. Bu çalışmada, at figürünün ortasından, düz bir çizgi ile kesildiği ve iki farklı renge boyandığı görülmektedir. Sol tarafta, siyah zemin üstüne, altın sarısı altı adet gül motifi; sağ tarafta ise, mavi ve tonlardaki zemin üstüne, altın sarısı çizgiler, yer almaktadır. At’ın başı kırk beş derecelik açıda olup, boynunda kırmızı bir şerit bulunmaktadır. Eserde at’ın hareket halinde olduğu görülmektedir. Kompozisyonda; dikdörtgen, yamuk, oval şekilleri yer alırken, eğri, düz, kırık, yuvarlak, spiral çizgilere de yer verilmiştir. At’ın kalça kısmı, bombeli ve “c” şeklindedir. Eserde, kutsal varlık sayılan at ve tek’e (vahdet) dönüşün sembolü olarak, gül motifi; dinamizmin rengi kırmızı, sessizliğin rengi siyah, sıcaklığın rengi sarı ve özgürlüğün rengi mavi ile kullanılmıştır.

 

günseli kato eserleri

Resim 6. Günseli Kato, Gelenek Şimdi , 2011, Ahşap
Teknik Özellikler: Ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne boyama.
Ebat: 170 cm x 210 cm (Takribi)
Tarih: 2011 – “Gelenek Şimdi” sergisi
Kullanılan Motif ve Semboller: At, gül,aslan
Kompozisyon Özellikleri: Takribi 170 cm x 210 cm ebatlarında ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne, boyama tekniğiyle yapılmış bir çalışmadır. Bu çalışmada kullanılan renkler kırmızı, sarı, turuncu ve siyah iken eserde at, gül ve aslan motifleri kullanılmıştır. Bu çalışmada ki at figürünün zemini, kırmızı renkle kaplanmıştır. At’ın ortasında, sarı renkte, yuvarlak hatlardan eyer yapılmış olup, üstü kırmızı ve turuncu tonlardaki güllerle bezelidir. At’ın baş kısmı ve çevresi, siyah gül motifleri ile işlenmiş, eyerin sağında kalan kısma ise siyah bir aslan figürü yerleştirilmiştir. At’ın koşum takımı altın rengindeyken, kuyruğu, yelesi ve tırnakları siyah renktedir. Kompozisyonda at hareket halinde görülmektedir. Eserde, kutsal varlık sayılan at, güç sembolü aslan ve tek’e (vahdet) dönüşün sembolü gül motifi; dinamizmin rengi kırmızı, ölümün rengi siyah ve sıcaklığın rengi sarı ile kullanılmıştır.

 

gk resim

Resim 7. Günseli Kato , Gelenek Şimdi , 2011, Ahşap
Teknik Özellikler: Ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne boyama.
Ebat: 170 cm x 210 cm (Takribi)
Tarih: 2011 – “Gelenek Şimdi” sergisi
Kullanılan Motif ve Semboller: Boğa, hilal, hatai
Kompozisyon Özellikleri: Takribi 170 cm x 210 cm ebatlarında ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne, boyama tekniğiyle yapılmıştır. Bu çalışmada kullanılan renkler kırmızı, sarı ve siyah iken, eserde boğa, hilal ve hatai motifleri yer almıştır. Bu çalışmada boğa figürünün zemini siyah renkle kaplanmış ve üstüne kırmızı renklerde çiçek, çınar yaprağı, meşe ağacının palamudu hatai şeklinde, işlenmiştir. Boğa’nın eyer ve koşum takımı altın rengindedir. Boğa figürünün tırnakları kırmızı renkte iken kuyruğu, bacakları ve başı siyah renktedir. Kompozisyonda boğa’nın hareket halinde olduğu görülmektedir. Boynuzları ise hilal şeklini almıştır.  Eserde yiğitliğin sembolü boğa,  cennetin sembolü hilal ve hatai motifi; mücadele rengi kırmızı, kederin rengi siyah ve güneşin rengi sarı ile kullanılmıştır.

 

resim8

Resim 8. Günseli Kato , Gelenek Şimdi , 2011, Ahşap
Teknik Özellikler: Ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne boyama.
Ebat: 200 cm x 100 cm (Takribi)
Tarih: 2011 – “Gelenek Şimdi” sergisi
Kullanılan Motif ve Semboller: Karaağaç, kuş (kırlangıç)
Kompozisyon Özellikleri: Takribi 200cm x 100cm ebatlarında ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne, boyama tekniğiyle yapılmış bir çalışma olup, kullanılan renkler sarı ve siyahtır. Eserde ağaç ve kuş motifleri yer almıştır. Bu çalışmada yer alan ağaç figürünün zemini siyah renkle kaplanmış olup, üstüne sarı renkte kırlangıç motifleri işlenmiştir. Ağacın üstünde on dokuz tane kuş bulunmakta ve bu kuşlar yuvarlak formda yapılmış ağaca, simetrik ve sıralı şekilde, hepsi aynı yöne bakar durumda, yerleştirilmiştir. Ağacın gövdesinde sarı ve siyah renkler kullanılmıştır. Ağacın gövdesinden kök kısmına doğru, kavisli çizgiler kullanılmıştır. Eserde yaşam denen çarkın sürekliliğini sembolize eden karaağaç ve müjdeleyici varlıklar olduğu bilinen kuş (kırlangıç); kederin rengi siyah ve sıcaklığın rengi sarı ile kullanımıştır.

 

resim9

 

Resim 9. Günseli Kato ,  Gelenek Şimdi , 2011, Ahşap
Teknik Özellikler: Ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne boyama.
Ebat: 170 cm x 90 cm (Takribi)
Tarih: 2011 – “Gelenek Şimdi” sergisi
Kullanılan Motif ve Semboller: Karaağaç, gül, aslan
Kompozisyon Özellikleri: Takribi 170 cm x 90cm ebatlarında ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne, boyama tekniğiyle yapılmış bir çalışmadır. Bu çalışmada kullanılan renkler sarı, siyah ve turuncu iken eserde ağaç, gül ve aslan motifleri kullanılmıştır. Bu çalışmada yer alan ağaç figürünün zemini sarı renkle kaplanmıştır. Üstünde turuncu renklerde gül motifleri ile siyah bir aslan figürü yer almaktadır. Aslanın tek ayağının, ağacın gövdesini tutar şekilde olması, sanki ağacın ayakta durmasını sağlıyormuş hissi, yaratmaktadır. Aslan sadeleştirilmiş şekilde yapılmış olup, ağzı açık, dişleri görünür biçimdedir. Kafası sol üste doğru bakmakta, gözleri sanki bir şeyi takip ediyormuş hissi vermektedir. Bu kompozisyonda aslan güllerin arasında görülmektedir. Güller ağacın yuvarlak olan dal kısmını ortadan ikiye bölecek şekilde hafif kavisle çizilmiştir. Ağacın gövdesinden, kök kısmına doğru siyah, sarı ve kırmızı renkler kullanılmıştır. Ağacın dalları ile gövdesinin birleştiği kısımda yine gül motifi kullanılırken, gövdenin orta kısımları düz renkte bırakılmış ve kök kısmında yine gül motifleri yerleştirilmiştir. Çalışmada, yuvarlak, eğri, kırıklı şekiller kullanılmıştır. Eserde, yaşam denen çarkın sürekliliğini sembolize eden karaağaç, cesaret sembolü aslan ve İslam’ın sembolü gül motifi; yaşama sevincinin rengi turuncu, canlılığın rengi sarı ve ciddiyetin rengi siyah ile kullanılmıştır.

 

rsim10

 

Resim 10 . Günseli Kato , Gelenek Şimdi , 2011, Ahşap
Teknik Özellikler: Ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne boyama.
Ebat: 200 cm x 100 cm (Takribi)
Tarih: 2011 – “Gelenek Şimdi” sergisi
Kullanılan Motif ve Semboller: Ağaç, gül, aslan
Kompozisyon Özellikleri: Takribi 200 cm x 100cm ebatlarında ahşap, iki boyutlu, dekupe edilmiş form üstüne, boyama tekniğiyle yapılmış bir çalışmadır. Bu çalışmada kullanılan renkler siyah, pembe ve sarı tonlarıyken eserde ağaç, gül ve aslan motifleri görülmektedir. Ağacın, zemini siyah renkle kaplanmış, üstüne pembe renklerde gül motifleri ve sarı renkte bir aslan motifi yerleştirilmiştir. Aslanın başı, sağ tarafa dönük, ağzı açık ve dişleri görünür şekilde ifadeleştirilmiştir. Ön ayakları, havada tırmanır bir pozisyonda dururken, arka ayakları da bu pozisyona eşlik etmektedir. Ayrıca, tırnakları pençe atar şekilde, belirgin ve yırtıcı gözükmektedir. Aslan figürü, genel hat itibariyle sadeleştirilmiş ve üzerine sarının koyu tonlarında gül motifleri işlenmiştir. Altı tanesi gövdede, dört tanesi de bacaklarda olmak üzere, sekiz gül motifi, aslan figürünün üzerinde yer almaktadır. Güller, ağacın yuvarlak olan dal kısmını ortadan ikiye bölecek şekilde hafif kavisle yapılmıştır. Eserde, yaşam denen çarkın sürekliliğini sembolize eden karaağaç, güç sembolü aslan ve İslam’ın sembolü gül; aşkın rengi pembe ve ciddiyetin rengi siyah ile kullanılmıştır.

 

Sonuç

Bu araştırma, günümüzün önemli minyatür ve performans sanatçılarından olan Günseli Kato’ nun,  “Gelenek Şimdi” sergisinde yer alan eserlerinde kullandığı, geleneksel Türk motif ve sembollerinin, özelliklerini belirlemek amacıyla yapılmıştır.

Sembolik ifadeler, yalın olarak anlatılmak istenenin, gerçek değerinin anlaşılamayacağı endişesiyle meydana getirilmiştir. Bu nedenle, sembollerin iletmek istediği mesajlar önemlidir. İnsan zihninin gelişmesine paralel olarak bu mesajlar, olaylar, sıfatlar, simgeler ile birer sembolik ifadeye dönüşmektedir. Sembolik ifadeler, gerçeklerin aşamalı olarak, varlıkların zihinsel ve ruhsal olarak genel ve yalın anlatım yoluyla anlatılmasına katkıda bulunmaktadır. Semboller, daima insanın hayal etme ve kavrama gücünü uyarıp, kendine uygun tarzda, çözümlemelere gitmesine sebep olmakta, böylece farklı anlayışlar ve gelişmelere yol açmaktadır.

Araştırmamıza konu olan Günseli Kato, çalışmalarında sembolik ifadeleri, farklı bir şekilde yorumlayarak, eserler ortaya çıkarmıştır. Araştırma kapsamında elde edilen verilere göre, sanatçımızın, eserlerinde en çok kullandığı motifler ve semboller; gül, ağaç (karaağaç, çınar, meşe), hatai, boğa, at, aslan, kuş, hilal, hafif dalgalı çizgi, melek olmuştur.
İnsanoğlu, yaşadığı ortamda eserlerini renklendirirken, mutluluk, neşe, sıkıntı, bunalım, keder gibi pek çok hissi açığa vurma arzusundadır. Bu bakımdan renkler, insanoğlunun vazgeçilmez tutkusu ve ihtiyaçlarını karşılayıp cevaplandıran birer araçtırlar.

Sanatçımız Günseli Kato, minyatür sanatından yola çıkarak yaptığı çalışmalarda ağırlıklı olarak; sarı, mavi, kırmızı, siyah, turuncu, pembe gibi renkleri kullanmıştır. Böylelikle sanatçı eserlerinde geçmişten gelen Türk motiflerini, kendi yorumu ve sanat anlayışıyla, günümüze uyarladığı ve farklı bir boyut kazandırdığı anlaşılmıştır.

 

KAYNAKÇA
AKAR, A., KESKİNER, C. , (1978), Türk Süsleme Sanatında Desen ve Motif. Kültür ve Sanat Yayınları.
AKSEL , M. ( 1971 ). Sanat ve Folklor. İstanbul: M.E.B Devlet Kitapları.
ARSEVEN, C., E.. (1970). Türk Sanatı. İstanbul: Cem Yayınları.
CAFEROĞLU, A. (1953). Türk Onomastiğinde At Kültü. İstanbul: Türkiyat Mecmuası. C. 10
DURUL, Y. (1979). İşleme Sanatında Uçkur ve Makramalar. Sanat Dünyamız Dergisi, Sayı 15.
ERGENE, P. (2011). 18.y.y ve 19.y.y Türk İşleme Motiflerinde Sembol Dili Ve Sembolizm İçerikli Yeni Yorumlar. İstanbul: T.C Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi.
ERSOY, N. (2007). Semboller ve Yorumları. İstanbul: Dönence Basım ve Yayın Hizmetleri  
GENÇ, R. (2009). Türk İnanışları İle Milli Geleneklerinde Renkler ve Sarı, Kırmızı, Yeşil. Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yayınları
GÖNÜL, M. (1992). Türk El İşleri Sanatı. Ankara: Türkiye İş Bankası Yayınları.
İNAL, G. (1995). Tük Minyatür Sanatı (Osmanlı’dan Günümüze Kadar). Ankara: AKM Yayınları.
KALAFAT, Y. (2012). Türk Halk İnançlarında Renkler. Ankara: Berikan Yayıncılık
KESKİNER, C. (2000). Türk Süsleme Sanatında Stilize Çiçekler. Ankara: T. C. Kültür Bakanlığı Sanat Eserleri Dizisi 289.
MAHİR, B. (2012). Osmanlı Minyatür Sanatı. İstanbul: Kabalcı Yayınevi.
MEGEP, (2008). Geleneksel Desen. Ankara: MEB
OĞUZ, B. (1983 ). Mezar Taşında Simgeleşen İnançlar. İstanbul: Anadolu Aydınlanma Vakfı Yayınları.
ÖZALAN, I. (2010 ). Bizans Sanatında Melek Tasvirleri. İstanbul: T.C Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi.
ÖZGÜÇ, T. (1943). Öntarihte Anadolu İdollerinin Anlamı. Ankara: DTCF Dergisi II/I
SEVİN, V. (2003). Anadolu Arkeolojisi. İstanbul: Der Yayınları
SİLİVRİLİ, K. . (1987). Türk Çiniciliğinde Motifler. İstanbul: Sandoz Bülteni.
SÖZEN, M., TANYELİ U.(2005). Sanat Kavram ve Terimleri Sözlüğü. İstanbul: Remzi Kitapevi.
TAŞ, E. , ÖZTÜRK, G. , (2015). Osmanlı Minyatürlerinde Sürrealist Yaklaşımlar (XVI. – XVII. yüzyıllar). Ankara: Literature and History of Turkish or Turkic
TDK, (2005). Türkçe sözlük. Ankara: TDK
ÜNVER, A. S. (1990). 50 Türk Motifi. İstanbul: Doğan Kardeş Yayınları.
YETKİN, S. , K. ,  (1953). İslam Minyatürünün Estetiği. Ankara:  Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları
YAYAN, G., KILIÇ, A. (2014). Kahramanmaraş  Sandıklarında Kullanılan Motif ve Sembollerin Dili. Kahramanmaraş: Öncü Basımevi
YILMAZ, M. (2010). Görsel Sanatlar Eğitiminde Uygulamalar. Ankara: Data Yayınları

 

IMG
  • 860
  • 861
  • 862
  • 863
  • 864
  • 865
  • 866
  • 867
  • 868
  • 869
enable
comments loading
family_star